GURME TURU: ÖDEMİŞ



-Bir hafta sonunuzu Ödemiş’te gurme turu ile değerlendirmek ister misiniz? Ben özellikle Cumartesi gününü öneririm. Köfteci Hurşit’te yağlı lezzetini tadın.
-Birgi’de Çakırağa konağını gezin, Aydınoğlu Mehmetbey Camiini görün, Başaranbilek çiftinin muhteşem kahvesini yudumlayın, Bozdağ’da sucuk ekmek ile ikindi kahvaltısı bir de yanında kömürde pişmiş çay, Gölcük’te kasaptan beğendiğiniz eti kestirip güvece yerleştirin ve fırına bırakın, siz gezerken pişsin yanına da bir köy ekmeği  ile nefis bir akşam yemeğinde günü noktalayın

Yılda en az iki kez Ödemiş turu yapmayı alışkanlık hale getirmiş biri olarak şiddetle tavsiye ediyorum: Bir haftasonu aileniz, dostlarınız ile Ödemiş’te bir gurme turu düzenleyin. Her Cumartesi Ödemiş’te bölgenin belli başlı pazarlarından biri kurulduğu için ben özellikle Cumartesi gününü tercih ediyorum. Tabii bu geziyi Pazar günü de yapabilirsiniz ama bu muhteşem pazarı göremezsiniz.
 Kadın el işlerinden oluşan pazarın ilk bölümünde yok yok. Binlerce oyalı örtü, el işi giysiler, çeyizlikler, halis Ödemiş bürümcüğü ipek dokumalara hayran kalacaksınız. Yöre kadınlarının aile ekonomisine katkı sağlamak amacıyla açtıkları bu pazarda aracısız ve beğendiğiniz ürünleri bulabilirsiniz isterseniz sipariş verip istediğiniz renk, model ve motifi de uygulatma imkanınız var.
Kadın pazarından üç-beş basamak yukarıya çıkınca kilometrelerce uzunluktaki caddeye kurulmuş pazarı bulacaksınız baştan sona gezmeniz en az üç saatinizi alır benden söylemesi. Pazarda organik sebze, meyve, zeytin, peynir aklınıza ne gelirse bulabilirsiniz. Hele odun ateşinde pişmiş ekşi maya ya da nohut ile hazırlanmış tatlı maya ekmekleri benim favori. Mis gibi pideler, dolmalık ekmekler de pazarda sizleri bekliyor.




KÖFTECİ HURŞİT’İN YAĞLISI

“Damak tadı benim için vazgeçilmez bir uğraş, lezzetin peşinden giderim” diyenlerdenseniz Köfteci hurşit’te yağlı adını verdiği ekmeğin özel sosla yağlanarak nefis kömür ateşinde pişmiş Ödemiş köftesini tatmadan Ödemiş’ten ayrılmayın. Ödemiş’te birçok köfteci var ama Hurşit bir efsane.
Ödemiş Hükümet Konağı kavşağından sağa dönüldüğünde ilk köşedeki mekan, çok köfteci olduğundan karıştırmamakta fayda var. Adresi : Cumhuriyet Caddesi No:14.

Benim favori mekanlarım salaş ama temiz, esnaf lokantaları, genelde babadan oğula geçmiş bir kültür birikimi olan yerlerdir. Gittiğim şehirlerde sorar soruşturur, yörenin eski tatlarını sürdüren bu mekanları keşfe çıkarım.

Ödemiş'teki meşhur köfteci Hurşit, 1960'lardan beri hizmet veriyor. Mekan Hurşit ustanın oğlu Raşit ustaya emanet oğulları ile birlikte Raşit usta işin başında. Köfteci Hurşit pek çok gurme tarafından Türkiye’de ilk 10’da gösteriliyor. Halis köy tereyağı ile yapılan bu köftenin püf noktası etin çok kaliteli olması. Üstelik mekanda bir tereyağı çeşmesi var. Şaka gibi ama gerçek tereyağı acımasızca kullanılıyor adı üstünde yağlı.




Mekan sahibi 25 yıldır aynı kasap'tan, sadece ama sadece süt dana kullanarak bu muhteşem tadı bizlere kavuşturuyor,etin kalitesi önemli fakat içinde ekmek ve harc olmaması ayrı bir konu,kıymayı dağılmadan tutabilmek için kıyma içine irmik,kimyon konuluyor,irmik diğer köftecilerde olmayan bir durum ve köfteye ayrı bir lezzet katıyor doğrusu.
Raşitt Usta, Ödemiş'in ünlü kebabının sırrını anlatıyor:
"Kebabı dana etinden yapıyoruz. Et kaburga kısmından ve yumuşak olmalı. Bir kilo et % 25 (250 gram) irmik, kimyon, karabiber ve tuz ile karıştırılır. Bu kebabın özelliği bir gece dinlenmesidir. Daha çok sabah ve öğlen yemeği olarak tüketilir.
Tereyag, toz kırmızı biber ve domatesle servis edilir. Ekmeğin sıcak olması gerekiyor. Pazar günleri de açığız."







Mekan eskiden oldukça salaştı,şu an daha derli toplu,servis sabah saat 09.30'da başlıyor, o saatte kim köfte yer demeyin demek ki yiyen var. Öğleden sonra saat 14:00'de hafta ortası ise bazen saat 15:00'de mutlaka bitiyor. Öğleye doğru içeride 40 kişi köfte yerken,dışırıda da bir o kadar kişi sıra bekliyor. Biri çıkınca hemen sıradaki 6 kişilik masalara biri oturur, bekleme yapılmaz. İlla da herkes aynı masaya denk gelecek diye bir kural ararsanız çok beklersiniz. Uyarmadı demeyin.

Köftenin yanında garnitür olarak gelen kışın soğan,, maydanoz, elde yapılmış pul kırmızı biber, limonlu salata yazın köy domatesi, mis gibi yayık ayran, koyun yoğurdu ile masanız anında donatılıyor. “Takviye” derseniz hemen ilave köfte geliyor. 2012 yılında 7 lira ödediğim tek kişilik hesabın 2015 yılında 10 TL olması ise zaman makinasında gibi hissetiriyor insana.

BİRGİ’DE SOLUKLANIN



Pazarı gezdiniz, karnınızı doyurdunuz Bozdağ tarafına doğru dönmenin vakti geldi. Bozdağ yoluna gelmeden önce Bozdağ İtimat Kestane fabrikası önündeki satış mağazasından bir kutu kestane şekeri almadan sakın geçmeyin, sonra pişman olursunuz.
Bozdağ’a çıkmadan mutlaka Birgi’ye uğrayın. Birgi’de Çakırağa konağını görmelisiniz. Ege Bölgesi'ne özgü mimari üslubu günümüze kadar korunmuş ender konaklardan birisidir. Konağın inşaatının 1761 yılında Şerif Aliağa tarafından başlatıldığı biliniyor. Ancak konağın zengin, renkli ve süslemeli stili, tezyinatının 19. yüzyılın ilk yarısında yapılmış olduğunu gösteriyor.
Üç katlı, dış sofalı, çift köşk odalı olan konağın zemin kat duvarları taş örgü, orta ve üst kat duvarları ise ahşap çatkı içine dolgu tekniği ile inşa edilmiş.
Bir iç bahçesi olan konağa geniş ahşap iki ayrı kapıdan giriliyor. Taş plakalarla kaplı zemin katta, hizmetli, bekçi, misafir kabul yeri, ahır ve samanlık bulunuyor. İki katlı konak inanılmaz güzellikte süslemeler ve minyatürlerle sizi büyüleyecektir.
Çakırağa Konağının hemen yanındaki seramik sanatçısı Emin Başaranbilek ve eşine ait muhteşem kahvede çıtır çıtır yanan sobanın başında otantik minderlere kurulup bol köpüklü kahvenizi içerken ikram edilen nefis kurabiyelerden tatmayı unutmayın.
Birgi’ye gelip de Aydınoğlu Mehmetbey Camiini görmeden geçmek olmaz. İki kez çalınıp yurtdışına çıkarılan özel teknikle yapılmış mimberi mutlaka görün.
BOZDAĞ HER MEVSİM GÜZEL
Bozdağ’a çıkın ve burada ikindi kahvaltısı olarak ya Bozdağ Kaymaklısı bir pide ya da sucuk- ekmek yemelisiniz tercih sizin. Tarlasından toplanmış taze patates, ormandan kestane, ceviz, dükkanlarda köpük helva, tulum peynirleri ve özellikle çamur peynir benim için olmazsa olmazlardan. Buradan da sıkı bir alışveriş ve dağda kar varsa  kartopu faslı muhteşem olur. Tesisler kapandığı için kayak yapma imkanı ne yazık ki artık yok.


GÖLCÜK
Bozdağ’dan Gölcük’e uğrayın. Muhteşem göl manzarasından önce gölün kıyısındaki kasaplar birine dalın. İti beğendiğiniz yerden kestirip kasapta bekleyen güveçlerden birine yerleştirin. Güveci hemen yandaki fırına teslim edin ve pişerken manzaranın göl kenarında yüzen ördekleri beslemenin tadını çıkarın.
Artık iyice acıkmışsınızdır akşam yemeği için fırından tazecik bir de ekmek alıp restoranlardan birine çekinmeden girin. Sadece içeceklerin parasını ödeyip kendinize enfes bir ziyafet çekin. Aslında Ödemiş anlatılmaz yaşanır.



Yorumlar

Popüler Yayınlar