AYVALIK PAŞA ÇORBA SALONU
-Adı çorba salonu ama Paşa'da 7 çeşit çorba yanında 20 çeşit zeyktinyağlı ve etli yemek sunuluyor hergün, tatlı, komposto, hoşaflar ile neredeyse 50 çeşitlik bir menüde karar vermek çok zor...
- Ayvalık denince akla hiç kuşkusuz önce dünyanın en kaliteli zeytinyağı sonra da deniz ürünleri ve ardından dünyaca ünlü Ada mutfağı geliyor. Havalar soğudu şöyle bir Cumartesi günü yağmur da yağmıyorsa kendinizi ailece Ayvalık'a atın ve öğle yemeğinizi Paşa'da yiyin.
Ayvalık tam bir gurme cenneti. Ayvalık'ta yıllardır favori bir mekanı seçtim bu hafta sizlere. Kemeraltı'na yine döneceğiz elbette ama arada şöyle yakın çevremize uzanmakda fayda var. Dostlar böyle istedi ben de kırmadım. Bence bir Cumartesi günü hele hele yağmur da yoksa Ayvalık gezisi için şimdi tam zamanı. Yazın boğucu sıcağı ve kalabalığı olmadan sonbaharın güzelliğini doya doya yaşayın ve Paşa Çorba Salonu'nda damaklarınıza bir ziyafet çekin.
Adı belki çorbacı ve 7 çeşit çorba hergün damaklara bayram ettiriyor ama bölgenin lezzetli zeytinyağı ile yapılan 20 çeşit sıcak ve soğuk yemek her gün bulunuyor. Mekanın adı; eski ortağının Kasımpaşa'lı olmasından geliyor. 2004'de açılan salonda 2006 yılında İzzet Durko ortağından ayrılmış ama Paşa ismini devam ettirmiş. Önceleri sadece çorba çeşitleri ve kurufasulye-pilav satan lokanta gelen istekler üzerine çeşitleri arttırmaya karar vermiş ve bugün 22-23 çeşit yemek bulunuyor. Ben burada Kelle- Paça içmeden duramıyorum. Sabah erken saatlerde müdavimleri gelmeye başlıyor. Kelle- Paça'nın yanında tavuksuyu veya işkembe de muhteşem.
Paşa'yı hergün ziyaret etseniz bile bir önceki günkü menüyü bulamazsınız. Böylesine muhteşem bir menüyü oluşturmak bile başlı başına bir beceri. Üstelik her seferinde farklı bir lezzet keşfettim. Kışın çıkan otlar özellikle Şevket-i Bostan Mayıs sonuna kadar bulunurken yazın zeytinyağlı yemekleri ayrı güzel. Şevket-i Bostan demişken bir dip not düşeyim. Ayvalıklılar, İzmirliler gibi otun kökünü kazımıyor sadece yeşilliğini kesip alıyorlar. Adına Akkız diyorlar. Sanırım Ada kültürünün bir güzelliği bu. Otun bile kıymetini iyi biliyorlar.
Yemeklerde kendi ürettikleri yağı kullanıyorlar ve yemeğe tat veren en önemli faktör bence o yağ. Üstelik şişelenen bu yağlardan satın da alabiliyorsunuz. Bamya ağızda dağılıyor, Börülce süper, kabak çiçeği dolması zaten meşhur, bebek kabaklar ise inanılmaz.
Bu işe gönül verdiği her halinden belli olan İzzet Durko ve eşi işin başında kendileri durarak kaliteden ödün vermeden lezzet üretmeye devam ediyorlar. Hangi iş olursa olsun severek yapılan işin ardında mutlaka bir başarı hikayesi oluyor. Mekanın dışında az masa var ama klimalı salon her öğlen ağzına kadar doluyor zaten biraz geç kalırsanız yemekler de bitiyor.
Önce çorba ile başlamak isterseniz çeşit çok. Zaten çorbacı olarak işe başladıkları için hepsi de lezzetli. Ama buranın medar-ı iftaharı Ayvalık ve Cunda denince akla ilk gelen Kabak Çiçeği Dolması. Paşa bu işi iyi biliyor...Dolma ile başladık aynen devam edelim, sarma ve lahana dolmaları da kabak çiçeği ile yarışır. Tabii ki asma yaprağının mevsimi dolmanın daha iyi olmasında önemli bir faktördür ama buna rağmen salamura yaprak da çok ama çok yezzetliydi. Kabak çiçeğinden bir de mücver yapıyorlar ki ben böyle bir lezzeti tatmadım.
Aşçı Tabağı
Eğer benim gibi bu kadar lezzetten en az 10 tanesini tatmalıyım diyorsanız hemen İzzet Beyin bizzat başında olduğu yemek tezgahına giderek kendinize bir tabak yaptırabilirsiniz. Hatta yaptırmayacaksanız buraya gitmeyin. Ama tezgahın başında o kadar çeşit karşısında kısa bir şaşkınlık yaşamıyor değilsiniz. Benim gittiğim gün favorim olan İç pilav ve Arnavut ciğeri de vardı ve harika yapmışlardı, tabağa biraz tereyağlı pilav, karışık kızartma, börülce yemeği koydurdum hepsi çok lezzetliydi. Zaten sıcak yemekleri bu kadar lezzetli yapan yer az bulunur.
Bu yemeğin üstüne bir de tatlı yemeden olmaz. Ayvalık denince akla gelen yerlerden biri olan Güler Pastanesi iki adım mesafede olunca onların meşhur Lor Tatlısı üzerinde sade dondurma ile servis ediliyor. Bu tatlıyı inanın başka bir yerde yemenize imkan yok. Ben dondurma yerine kaymak severim ama ilkbahar dışında kaymak bulunmuyor.
Son gidişimde ise favori tatlımı da buldum. Çok sevdiğim kalburabastı olunca akan sular durur. İzzet bey bu tatlıyı büyüklerinden gördüğü gibi yapıyor. İşin sırrı külsuyunda, evet yanlış okumadınız kış ayları boyunca zeytin ağacından çıkan külleri topluyor ve tatlıyı bu suyla hazırlıyor. Lezzetini anlatmam mümkün değil. Bu harika lezzeti dondurma ile hafifletmek isteyebilirsiniz ama ben kalburabastıda ceviz aromasını bastırdığı için tercih etmiyorum.
Paşa'da hemen yanınızda dünyaca ünlü bir yüzü görmek de mümkün. Ayvalık'a yolu düşen tanınmış tanınmamış herkes bu lezzeti tatmadan geçmiyor. Öğleyin saat 15.00'den sonra şansınız yoksa pek birşey bulamazsınız. 12.00- 15.00 arası hayli kalabalık oluyor ve birçok çeşit hemen bitiyor.
İzzet Durko tezgahta eşi kasada duruyor ve güleryüzleri servis elemanlarına da yansımış durumda. İzzet bey ve eşi bir gelen müşterisini hemen tanıyorlar. Her geldiğinizde halinizi hatırınızı soruyor kasada memnun kaldınız mı? sorusunu yöneltiyorlar. Bence bu mekanın kendine güveni ile ilgili. Ayvalık'a yolunuz düşerse mutlaka gitmelisiniz. Yeri çok kolay meydanda otobüs yazıhanelerinin arkasındaki sokakta. Zaten kime sonrasınz gösterir. Sonrasında da Cunda turu yapmayı ihmal etmeyin. Vaktiniz varsa Perşembe günleri kurulan bölgenin en büyük semt pazarına denk getirirseniz kendinizi ot cennetinde sanabilirsiniz.
NE YENİR?
Ne yenmez ki..Bu sorunun doğru cevabı. 7 çeşit çorba, 22-23 çeşit yemek en az 3-4 çeşit tatlı. Seç, beğen, al.. Gerçekten tam bir lezzet şöleni. Akkız (Şevket-i Bostan) arapsaçı, enginar, kabak çiçeği dolması, sarmalar, etli dolmalar, kapamalar, kuzu etli sebzeli yemekler, zeytinyağlılar, gerçekten hem zengin hem de tümü birbirinden lezzetli yemekler
YILDIZ TABLOSU
-Güleryüz ve müşteri memnuniyetine gerçekten önem veriliyor
-Servis inanılmaz hızlı ve güzel. Açlığa dayanamıyorsanız aşçıya sipariş verip hemen alıp oturabilirsiniz.
-Fiyatları çok ucuz değil. Bunda malzemenin gerçekten özel ve yöresel olmasının çok büyük payı var. Dağdan, ovadan tek tek toplanan lezzetli otların, halis zeytinyağının maliyetinin yüksek olması son derece doğal. Yine de birçok yerde 10 TL'ye yediğiniz tabağı burada en fazla 15-16 TL'ye yiyorsunuz.
-Adı çorba salonu ama Paşa'da 7 çeşit çorba yanında 20 çeşit zeyktinyağlı ve etli yemek sunuluyor hergün, tatlı, komposto, hoşaflar ile neredeyse 50 çeşitlik bir menüde karar vermek çok zor...
- Ayvalık denince akla hiç kuşkusuz önce dünyanın en kaliteli zeytinyağı sonra da deniz ürünleri ve ardından dünyaca ünlü Ada mutfağı geliyor. Havalar soğudu şöyle bir Cumartesi günü yağmur da yağmıyorsa kendinizi ailece Ayvalık'a atın ve öğle yemeğinizi Paşa'da yiyin.
Ayvalık tam bir gurme cenneti. Ayvalık'ta yıllardır favori bir mekanı seçtim bu hafta sizlere. Kemeraltı'na yine döneceğiz elbette ama arada şöyle yakın çevremize uzanmakda fayda var. Dostlar böyle istedi ben de kırmadım. Bence bir Cumartesi günü hele hele yağmur da yoksa Ayvalık gezisi için şimdi tam zamanı. Yazın boğucu sıcağı ve kalabalığı olmadan sonbaharın güzelliğini doya doya yaşayın ve Paşa Çorba Salonu'nda damaklarınıza bir ziyafet çekin.
Adı belki çorbacı ve 7 çeşit çorba hergün damaklara bayram ettiriyor ama bölgenin lezzetli zeytinyağı ile yapılan 20 çeşit sıcak ve soğuk yemek her gün bulunuyor. Mekanın adı; eski ortağının Kasımpaşa'lı olmasından geliyor. 2004'de açılan salonda 2006 yılında İzzet Durko ortağından ayrılmış ama Paşa ismini devam ettirmiş. Önceleri sadece çorba çeşitleri ve kurufasulye-pilav satan lokanta gelen istekler üzerine çeşitleri arttırmaya karar vermiş ve bugün 22-23 çeşit yemek bulunuyor. Ben burada Kelle- Paça içmeden duramıyorum. Sabah erken saatlerde müdavimleri gelmeye başlıyor. Kelle- Paça'nın yanında tavuksuyu veya işkembe de muhteşem.
Paşa'yı hergün ziyaret etseniz bile bir önceki günkü menüyü bulamazsınız. Böylesine muhteşem bir menüyü oluşturmak bile başlı başına bir beceri. Üstelik her seferinde farklı bir lezzet keşfettim. Kışın çıkan otlar özellikle Şevket-i Bostan Mayıs sonuna kadar bulunurken yazın zeytinyağlı yemekleri ayrı güzel. Şevket-i Bostan demişken bir dip not düşeyim. Ayvalıklılar, İzmirliler gibi otun kökünü kazımıyor sadece yeşilliğini kesip alıyorlar. Adına Akkız diyorlar. Sanırım Ada kültürünün bir güzelliği bu. Otun bile kıymetini iyi biliyorlar.
Yemeklerde kendi ürettikleri yağı kullanıyorlar ve yemeğe tat veren en önemli faktör bence o yağ. Üstelik şişelenen bu yağlardan satın da alabiliyorsunuz. Bamya ağızda dağılıyor, Börülce süper, kabak çiçeği dolması zaten meşhur, bebek kabaklar ise inanılmaz.
Bu işe gönül verdiği her halinden belli olan İzzet Durko ve eşi işin başında kendileri durarak kaliteden ödün vermeden lezzet üretmeye devam ediyorlar. Hangi iş olursa olsun severek yapılan işin ardında mutlaka bir başarı hikayesi oluyor. Mekanın dışında az masa var ama klimalı salon her öğlen ağzına kadar doluyor zaten biraz geç kalırsanız yemekler de bitiyor.
Önce çorba ile başlamak isterseniz çeşit çok. Zaten çorbacı olarak işe başladıkları için hepsi de lezzetli. Ama buranın medar-ı iftaharı Ayvalık ve Cunda denince akla ilk gelen Kabak Çiçeği Dolması. Paşa bu işi iyi biliyor...Dolma ile başladık aynen devam edelim, sarma ve lahana dolmaları da kabak çiçeği ile yarışır. Tabii ki asma yaprağının mevsimi dolmanın daha iyi olmasında önemli bir faktördür ama buna rağmen salamura yaprak da çok ama çok yezzetliydi. Kabak çiçeğinden bir de mücver yapıyorlar ki ben böyle bir lezzeti tatmadım.
Aşçı Tabağı
Eğer benim gibi bu kadar lezzetten en az 10 tanesini tatmalıyım diyorsanız hemen İzzet Beyin bizzat başında olduğu yemek tezgahına giderek kendinize bir tabak yaptırabilirsiniz. Hatta yaptırmayacaksanız buraya gitmeyin. Ama tezgahın başında o kadar çeşit karşısında kısa bir şaşkınlık yaşamıyor değilsiniz. Benim gittiğim gün favorim olan İç pilav ve Arnavut ciğeri de vardı ve harika yapmışlardı, tabağa biraz tereyağlı pilav, karışık kızartma, börülce yemeği koydurdum hepsi çok lezzetliydi. Zaten sıcak yemekleri bu kadar lezzetli yapan yer az bulunur.
Bu yemeğin üstüne bir de tatlı yemeden olmaz. Ayvalık denince akla gelen yerlerden biri olan Güler Pastanesi iki adım mesafede olunca onların meşhur Lor Tatlısı üzerinde sade dondurma ile servis ediliyor. Bu tatlıyı inanın başka bir yerde yemenize imkan yok. Ben dondurma yerine kaymak severim ama ilkbahar dışında kaymak bulunmuyor.
Son gidişimde ise favori tatlımı da buldum. Çok sevdiğim kalburabastı olunca akan sular durur. İzzet bey bu tatlıyı büyüklerinden gördüğü gibi yapıyor. İşin sırrı külsuyunda, evet yanlış okumadınız kış ayları boyunca zeytin ağacından çıkan külleri topluyor ve tatlıyı bu suyla hazırlıyor. Lezzetini anlatmam mümkün değil. Bu harika lezzeti dondurma ile hafifletmek isteyebilirsiniz ama ben kalburabastıda ceviz aromasını bastırdığı için tercih etmiyorum.
Paşa'da hemen yanınızda dünyaca ünlü bir yüzü görmek de mümkün. Ayvalık'a yolu düşen tanınmış tanınmamış herkes bu lezzeti tatmadan geçmiyor. Öğleyin saat 15.00'den sonra şansınız yoksa pek birşey bulamazsınız. 12.00- 15.00 arası hayli kalabalık oluyor ve birçok çeşit hemen bitiyor.
İzzet Durko tezgahta eşi kasada duruyor ve güleryüzleri servis elemanlarına da yansımış durumda. İzzet bey ve eşi bir gelen müşterisini hemen tanıyorlar. Her geldiğinizde halinizi hatırınızı soruyor kasada memnun kaldınız mı? sorusunu yöneltiyorlar. Bence bu mekanın kendine güveni ile ilgili. Ayvalık'a yolunuz düşerse mutlaka gitmelisiniz. Yeri çok kolay meydanda otobüs yazıhanelerinin arkasındaki sokakta. Zaten kime sonrasınz gösterir. Sonrasında da Cunda turu yapmayı ihmal etmeyin. Vaktiniz varsa Perşembe günleri kurulan bölgenin en büyük semt pazarına denk getirirseniz kendinizi ot cennetinde sanabilirsiniz.
NE YENİR?
Ne yenmez ki..Bu sorunun doğru cevabı. 7 çeşit çorba, 22-23 çeşit yemek en az 3-4 çeşit tatlı. Seç, beğen, al.. Gerçekten tam bir lezzet şöleni. Akkız (Şevket-i Bostan) arapsaçı, enginar, kabak çiçeği dolması, sarmalar, etli dolmalar, kapamalar, kuzu etli sebzeli yemekler, zeytinyağlılar, gerçekten hem zengin hem de tümü birbirinden lezzetli yemekler
YILDIZ TABLOSU
-Güleryüz ve müşteri memnuniyetine gerçekten önem veriliyor
-Servis inanılmaz hızlı ve güzel. Açlığa dayanamıyorsanız aşçıya sipariş verip hemen alıp oturabilirsiniz.
-Fiyatları çok ucuz değil. Bunda malzemenin gerçekten özel ve yöresel olmasının çok büyük payı var. Dağdan, ovadan tek tek toplanan lezzetli otların, halis zeytinyağının maliyetinin yüksek olması son derece doğal. Yine de birçok yerde 10 TL'ye yediğiniz tabağı burada en fazla 15-16 TL'ye yiyorsunuz.
Yorumlar
Yorum Gönder