-TARİHİ
AGORA’NIN TAM KARŞISINDA İKİÇEŞMELİK CADDESİ ÜZERİNDE YER ALAN TİRE KEBAPÇISI
MUHTEŞEM LEZZETLERİ TAM BİR ESNAF LOKANTASI ANLAYIŞIYLA SUNUYOR
-45 YILLIK
MEKAN ÜÇÜNCÜ KUŞAĞA TESLİM EDİLMİŞ. MENÜDE SADECE TİRE KÖFTE VE PİYAZ VAR AMA
ÖYLE YOĞUN BİR LEZZET Kİ ZATEN BAŞKA BİRŞEYE İHTİYAÇ DA YOK…
Tarihi
Agora’nın tam karşısında İkiçeşmelik Caddesi üzerindeki Tire Kebapçısı 45
yıldır İzmirlilere Tire’de bulamayacağınız muhteşem bir lezzeti sunuyor. 45 yıl
önce başlamış bu mekanın öyküsü Ali Usta Tire’den İzmir’e göç etmiş ve o
günlerde ayakkabıcılar çarşısı olarak bilinen yerde yaklaşık 4 metrekarelik
küçük bir dükkanda işe başlamış.
Mardinli
Mehmet Sayit Fidan ise 13 yaşında çırak gelmiş Ali Usta’ya. Yıllar içinde tüm
ustalığını öğretmiş sonunda da Ayakkabıcılar Işıkkent’e taşınınca oğlu ile
birlikte Işıkkent’e gitmiş ve İkiçeşmelik’teki dükkanı çırağına devretmiş.
Dükkanın
ikinci kuşağı Mehmet Sayit usta önce dükkanı büyütmüş salonu hayli genişlemiş.
Tuvalet, lavabo eklemiş. Birkaç yıl önce yanında çıraklığa başlayan oğlu Murat
Fidan ise üçüncü kuşak olarak mekana bir bahçe ilave etmiş. Geleneksel
kilimler, duvarlarında kuru biberlerle süslü hoş bir bahçe olmuş burası.
-TİRE’DE
BİLE BULUNMAZ BU LEZZET-
Tireli
kebapçılar alınmasın ama Tire’de yediğim köftelerden çok daha iyi buradaki
lezzet. Üstelik Ali Usta’nın elinden de yedim bu köfteyi, Mehmet Usta’dan da
şimdi de Murat Usta’nın köftesini tattım. Hepsi de aynı çünkü ilk günkü lezzet
unsurlarına önemle devam ediliyor.
Tire köftesi
coğrafi tescilli. Köftenin gerçek özelliklerine uygun pişirilmesi gerekiyor ve
ne yazık ki hem malzeme hem de pişirme tekniği uygulanmıyor ve gerçek lezzeti
tutturamıyorlar. Oysa bu mekan gibi her şey usulüne uygun olarak yapılmalı ve
ustaların öğrettiği gibi çıraklara aktarılmalı ve bu lezzet gelecek nesillere
ulaştırılarak korunmalı. İşte Tuire Kebapçısı Murat Usta bunun bilincinde.
Gerçekten
farklı bir malzeme, pişirme yöntemi ve sunum ile kendine özgü bir ürün ve mekan
olmayı başarıyorlar.
Malzemeler
çok ama çok özel, kesinlikle Bozdağ yaylalarında yetişmiş taze kekik ve otlarla
beslenmiş kuzuların eti ile hazırlanıyor. Et sinirsiz ve yağsız olacak. Sadece
tuzla çok ama çok iyi yoğurulacak. Başka bir baharat katkısına da ihtiyaç yok
zaten. Et kendi lezzetini gösteriyor, aromasını bozmuyor.
Etler iyice
yoğurulup, elde şekil verildikten sonra içi kaynar su dolu kabın üzerine delikli
süzgeç ile oturtularak buhar bekletiliyor. İşte bu işlem işin püf noktası. Buharda
pişmeyecek sadece bekletilecek. Tire’nin köylerinden gelen tereyağında bir
döndürülüp pişen köftelerin servise çıkmadan önce geçeceği işlemler de var.
Yine Ödemiş’ten gelen yoğurt ilave edilip üzerine mis gibi köy domateslerinden
hazırlanmış sos dökülerek, servise hazır hale getiriliyor.
Kırmızı
biberler büyük önem taşıyor. Acı sevmiyorsanız bile bir kez deneyin. Biberler
Bursa Bilecik’ten geliyor. Sosun içine biraz ufalarsanız inanılmaz güzel bir
lezzet sizi bekliyor.
Yanına
misler gibi bir piyaz olmazsa olmaz tabii. Piyazın fasulyesi meşhur Horoz
fasulye. Bu fasulyenin özelliği piyaz için tam kıvamında olması. Eriyip
gitmiyor, kabuğu ince ve çok lezzetli. Ovulup suda bekleyerek kokusunu az da
olsa atmış soğana domates, biber ve maydanoz da eşlik ediyor. Zeytinyağı da
Ödemiş’ten geliyor. Gerçekten çok lezzetli piyaza ben bol sirke ve bol limon
dökmeyi severim. Üzerine de bir kaşık pul biberle lezzet tam istediğim hale
gelir.
Şimdi bu
mekanda başka neler var derseniz. Başka bir şey yok üstelik gerek de yok. Öyle
güzel bir lezzet ki üstüne ne yeseniz olmayacak. Mehmet usta da öyle diyor
zaten. Birkaç kez tatlı eklemişler menüye ama gereken ilgiyi görmemişler onlar
da kaldırmışlar.
NE YENİR
Tek ya da
bir buçuk yoğurtlu ya da sade Tire köfte yanına piyaz yeter de artar bile. Ben
yoğurtlu severim ama sade de güzel oluyor. Tercih meselesi. En sevdiğim
köftenin yanına kola, ayran, şalgam suyu yarışabilir ama ben su ile aromayı
korumayı tercih ettim.
YILDIZ
TABLOSU
-İnanılmaz
temiz bir mekan. Açık mutfakta gözünüzün önünde pişiriliyor. -Mekanda baba-
oğul ve biri bayan olmak üzere toplam dört kişi çalışıyorlar.
-Ev ve
işyerlerine paket servisi de var. Paketler Alsancak’tan Bozyaka’ya kadar
motorlu kurye ile geniş bir alana ulaştırılabiliyor.
-Tam bir
esnaf lokantası burası. Fiyatları inanılmazın da ötesinde ucuz, Tek köfte ve
bir piyaza 10 TL ödedim. Torpilli değil, herkese uygulanan fiyat bu. Sandviç
bile yiyemediğiniz bu fiyata muhteşem bir ziyafeti alabiliyorsunuz. E ne diyelim.
Afiyet olsun. Şehrin merkezinde ulaşımı hem metro hem de otobüsle çok kolay.
Hava güzelse bir de karşıya geçip Agora’yı ziyaret edin. Görmekten mutluluk
duyacaksınız. Zaten gördüm diyorsanız o zaman da Havra Sokağı’nda biraz
nostaljiye ne dersiniz?
Yorumlar
Yorum Gönder